Uygur Devleti

El yazmaları ve arkeolojik kalıntılar sayesinde günümüze kadar gelen Uygur Devleti, 8. yüzyılda Orta Asya’da kurulan önemli bir Türk Devleti’dir. Uygurlar, Çinliler tarafından “Huihu” olarak adlandırılan ve Batı Türkistan’ın kuzeyinde yaşayan bir Türk topluluğuydu. Uygur Devleti, başkenti Kara Balgasun‘da (Karakurum) kurulmuştu.

Uygur Devleti, 745 yılında Göktürk Kağanlığı’nın yıkılmasının ardından, Orhun Yenisey yazıtlarını da yazan Uygur Türkleri tarafından kuruldu. Uygurlar, kısa sürede çevrelerindeki diğer Türk boylarını da egemenlikleri altına alarak güçlü bir devlet oluşturdular. Uygur Devleti’nin en güçlü dönemi 9. yüzyılda yaşandı.

Uygur Devleti’nin en önemli özelliklerinden biri, yazı dilinin Çince ve Türkçe karışımı olan Uygurca olmasıdır. Uygurca, Uygur yazısıyla yazılmaktaydı. Ayrıca, Uygur Devleti’nin Budizm, Maniheizm, Nesturya Hristiyanlığı ve İslam gibi farklı dinleri benimsediği bilinmektedir. Devletin dini açıdan çeşitlilik göstermesi, farklı kültürlerin bir arada var olabilmesine ve hoşgörü ortamının oluşmasına yardımcı olmuştur.

Uygur Devleti’nin ekonomisi tarım, hayvancılık ve ticarete dayanmaktaydı. Orta Asya’nın en zengin topraklarında bulunan Uygurlar, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak, ticaret yollarının kesiştiği stratejik bir konumda yer almalarından dolayı da önemli bir ticaret merkezi haline geldiler.

Uygur Devleti, 9. yüzyılda İslam’ın güçlenmesi ve Çin’in bölgedeki etkisinin artmasıyla zayıflamaya başladı. Son olarak, 840 yılında, Uygur Devleti’nin Kağanı Kutluk Bilge Kül, İslam’ı kabul ederek İslam tarihinin ilk Türk hükümdarı olmuştur. Uygur Devleti, 840 yılında yıkılmıştır.

Uygur Devleti, Türk tarihi ve Orta Asya tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. Uygur Devleti’nin yazı dili olan Uygurca, Türk dilleri arasında önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, Uygur Devleti’nin hoşgörülü yapısı ve dini çeşitliliği, farklı kültürlerin bir arada var olabilmesine ve birbirlerinden öğrenmelerine yardımcı olmuştur. Uygur Devleti’nin yıkılması, Orta Asya’daki siyasi ve kültürel dengeyi değiştirmiştir. Uygurların devlet ve kültür hayatındaki izleri, bugün de Türk dünyası ve Orta Asya’nın tarihinde görülebilmektedir.

Uygur Devleti’nin yıkılmasının ardından, bölgede Türk-İslam devletleri kurulmaya başlamıştır. Bu devletler, Uygur Devleti’nin kültür ve dil mirasını devralarak, bölgenin tarihinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Uygur Devleti’nin tarihi, Türk kültürü ve Orta Asya tarihi üzerindeki etkisi günümüzde de devam etmektedir.

Uygur Devleti’nin tarihi, günümüzde Uygur Türkleri tarafından önemli bir sembol olarak görülmektedir. Özellikle Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde Uygur Türklerine karşı uyguladığı baskı ve zulüm, Uygur tarihine ve kültürüne olan ilgiyi artırmıştır. Uygur Devleti’nin tarihi, Uygur Türkleri için bir kimlik ve tarih bilinci kaynağı olarak önemli bir yer tutmaktadır.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES
- Advertisment -
Google search engine

En Popüler Paylaşımlar